Güzel canım ne isterse o konuda bilgi, yazı, geyik.

2005 de B sınıfı ehliyet aldım. Ama hiç araba alamadım 2010 da A2 sınıfı ehliyet aldım. Ama hiç motosiklet alamadım.  Emanet olayını da hiç sevmem. "Kanka versene 2 tur atalım". Hiç benlik değil. Kimseden istemedim. İstemediğim içinde pratik yapamadım. Arkadaşım içim yanıyor motosiklet forumlarına baktıkça. Bir motor alıp siktir olup gitmek istiyorum yahu! Minimum 250 cc.. Kamyonlarla falan akraba olmayalım sonra. Göt göte gitmekten dolayı. Babamın ben bir kaç yaşlarındayken bir motoru vardı. Sanırım mobylette falandı. Babamın arkasına binip gezdiğimi az buçuk hatırlar gibiyim. Sonrasında hep almak istedi ama alamadı. İşler bir türlü istediği gibi gitmemişti. Ben de 1997 den önce bir kaç kere mobylette (mobilet) kullanmıştım. Aşağıdaki fotoğrafa benzer birşeydi. Mobylette Sonrasında ise Scooter ile 2010 da ehliyet alırken 2 tur attım. Biri sınavdan hemen önce diğeri de sınavda olmak üzere. Motosiklet ehliyeti veren kurumun motosikleti yoktu. Ç...

Şahsen kendimden örnek vermek gerekirse, benim canım hep sıkkındır. Hiç bir bokun yolunda gitmemesi sebebiyle öyle bir bıkkınlık geldi ki. Mutlu olamıyorum yahu! Evde canım sıkılır, dışarı çıkarım canım sıkılır, otururum canım sıkılır, kalkarım canım sıkılır. Hay bin kunduz! Evdeyken can sıkıntısını geçirmenin en iyi yollarından biri oyun oynamak, dizi falan izlemek. Bol bol dizi izlemişliğim vardır ve ilk tercih ettiğim tür KOMEDİDİR!!! Gülelim be biraz. Hep üzüntü hep hüzün. Mikerim ha! Bugün size 3 dizi önerisinde bulunacağım. 3'ü de komedi dizisi ve benim için en iyileri. O kadar iyiler ki tüm bölümlerini izlemiş olsam da baştan tekrar başladım. Bu arada bahsedeceğim 3 dizi de final verdi. Yani diziler bitti. O sebeple de başlayıp hüüüp diye bitirebilirsiniz. Eminim çok hoşunuza gidecek olan bu diziler sizi bol bol mutlu edecektir. Dizilerimiz sırasıyla şunlardır; 1- SUCRUBS  Bu diziyi izleyin! Hiç vakit geçirme, hemen şimdi yazıyı okumayı bırak. Hatt...

İnsan neye inanacağını, neye güveneceğini şaşırmış durumda.  Emin olabileceğimiz bir şey var sanırım. O da Türkiye'nin artık orta doğu ülkesi olduğu. Vatana, Millete kim zarar veriyorsa, kim çalıyor çırpıyorsa, kim hak yiyorsa umarım tez zamanda Allah'ından bulur.

Ara ara bok bulursun Ne boktan bir durumdur şu iş aramak. Hayatım çalışmaktan ziyade iş aramak ile geçti. Genelde de tanıdık yanına yahut tanıdık vasıtasıyla bulduğum işlerde çalıştım. Askerden döndükten bir kaç gün sonra gazetede gördüğüm ilana başvurup hemen girmiştim ve yaklaşık 3 sene çalışmıştır orada. Tüm sosyal hakları mevcut olan güzel bir iş yeriydi. Ofisboyluk yapıyordum. Temizlik, bulaşık vs de dahil tüm ıvır zıvır işi bendeydi. Şimdiye kadar çalıştığım meslek gruplarından örnekler vereyim. Pazarcılık (çorap ve terlik satışı), pazarlama (su arıtma), Alçıcılık (döküm, perdelik döküyordum) plastik enjeksiyon makinası ( elektrik parçası basıyorduk) Bunlar bir kaçı. Ulan bir yerde de kök salamaz mı insan? Oradan oradaya. AMK! Bugün yani dün (11.07.2016 ) itibariyle gene baktım. Taze ön lisans mezunu olmuş biri olarak, okulda eğitimini gördüğüm meslek kolundan ilerlemek istiyorum ama iş vermiyorlar lan! 7-8 iş arama sitesine üyeyim ve oradan iş kesiyorum ama ş...

Uww milyonlarca seveni olan çizgi film. Pek sevilen bu çizgi film ta ki ülkemizde 1-2 bebenin kendini Pikachu sanıp camdan atmasına kadar devam etti. Sonrasında bakanlık falan olaya el koyup Rtük kararıyla kaldırılmış. Ahanda bu linkte  camdan atlayan çocukların şimdi neler yaptığını okuyabilirsiniz. Şimdi gelelim asıl konumuz olan Pokemon Go'ya. Öncelikle oyun ile ilgili hemen bir videosunu izleyelim. Videodan anladığımız kadarıyla manyak bir şey olacak. Evet,  videodan sonra oyunun acayip bir şey olduğunu düşünebiliriz. Şimdi bir kaç siteden derlediğim bilgileri ahanda buraya yığacağım. Öncelikle oyunu çıkaran firma Nintendo. Yeni Zelanda, Japonya, Avustralya en son da ABD'de  oynanmaya başlanmış. Temmuz ayı sonu gibi ise tüm dünyada oynanabilirmişş. Şu anda Türkiye'de de oynayanlar mevcut. Onlar oyunun apk'sını falan indirip kuranlar ya da başka yolları da var ama biz Türkiye'de oyunun başlamasını bekleyenlerdeniz, dimi? Tıklamıy...

Bir çoğumuz telefon alırken GSM şirketlerinin kampanyalarını kullanır onlara fazla fazla para akıtırız. Misal ben. Benim Samsung s3 iyice perte çıkınca (yalan olmasın 2 senede mi ne hiç arıza vermese de donması beni öldürüyordu. Çok yavaşlamıştı bir fotoğrafı ya da programı açması için bekle allah bekle. Zaten android güncellemesini ona vermedikleri için iyice soğumuştum. Artık telefonlar böyle. 2 sene kullan değiştir.) Annemin hattı Vodafone olduğundan ve uzun süredir faturalı kullanığından dolayı e başka yoldan da alma şansı olmadığına kanaat getirip hadi dedik kampanyalara bakalım. Bakmaz olaydık. Bir Vodafone yetkili merkezine girip dedik ki; "bakınız annemim mevcut tarifesi şu (interneti olmayan bir paket.) ve biz bu tarifeyi bozmadan cihaz almak istiyoruz. Annemin mevcut tarifesi + cihaz taksiti" Oradaki satıcı arkadaş da bunun böyle olmadığını, taksit ile cihaz alacaksak başka bir tarifeye geçmemiz gerektiğini söyledi. E bize uymadı tabi. Onların istediği ta...

Ülke gündemi malumunuz. Pek geyik yapılacak hava yok. Türk insanı bir çok konuya bağışıklık kazanmış durumda. Bu iyi mi kötü mü bilemiyorum. Uzun yıllar yurt dışında  yaşamış bir akrabam anlatmıştı. "Bilmem kaç senedir yurt dışındayım, bir kere elektrik kesildi. Onda da halk sokağa dökülüp kesintiyi protesto etti" Türk halkı da, yani ben, sen, o'da alışıyoruz bir çok şeye. 40 kişinin öldüğü terör saldırısı sonrası yaşanan köprü açılısı malumunuz. Hiç bir şey 40 candan önemli değildir diye düşünüyorum ki şimdiye kadar kaç can gitti. Pisi pisine. Başkalarının çıkarları için. İşin komiği sorumluluğunu üstlenip istifa eden ADAM yok. Yani yazılacak çok şey vardır elbet ama. Düğümlenip kalıyor insan bir noktada. Sizi bayram havasında kutlanan köprü açılışına ait bir kaç fotoğraf ile bırakıp iyi günler diliyorum. Bir kaç gün sonra görüşmek dileğiyle, bir yerlerde patlayan bombaya denk gelmezsek tabi ki.